KÜP PEYNİRİ

Eylülün başında önce Antalya'ya,sonra Isparta'ya gitmiştik.Annemin halsizliği devam ettiği için,mahalle pazarına eşimle ben gittik.Zaten almayı düşündüğüm taze inek peynirlerini,kocaman daireler halinde karşımda görünce çok sevindim.Hemen 4-5 kg aldık ve evimize getirdik.Melek Ablamdan iyice öğrenmiştim küp peynirinin nasıl yapacağımı."Toprak küp olması şart değil,cam kavanoza bile basabilirsin"demişti.Oysa ben aylar önce Eminönünden almıştım toprak küpümü.Şimdi peynirim de hazırdı:) Nasıl sevinçliydim anlatamam.Daha önce de bahsettiğim BAHTİYAR'da yufkalara sarıp yediğimiz peynir,artık benim dolabımda da bulunacaktı,hem de bir küp dolusu...
Başladım büyük bir kabın içinde peynirimi elimle ufalamaya.Büyüklükleri çökelek kadar olunca,tuzlayıp,temiz mutfak havlularının,bezlerinin üzerine serdim.Üzerini de ince bir bezle örttüm.Serin bir yerdi burası,pencereye de yakın.Tam da havalar serinlemişti.Kurutmamın kolay olacağı belliydi.
Üç gün,gece gündüz peynirlerim bu şekilde bekledi.Altındaki bezleri sık sık değiştirdim.Bezin üstündeki peyniri dönüp dolaşıp karıştırdım ve nihayet artık kuruduğuna inandım.

Bir avuç çörek otunu peynirlerin içine ekleyip harmanladım.Bu aşamada,küpe basmaktan falan vazgeçip hemen hızlı bir şekilde yemek istedi canım:)))) Ama bu mümkün değildi tabii.

Gerçek küp peyniri tadını alabilmem için,bütün ağırlığımla,peynirlerimi küpe basmam gerekiyordu.Avuç avuç koydum peynirleri küpün içine ve iyice bastırdım yumruğumla arada hava kalmaması için.

Peynirin üstünü yine temiz bir mutfak beziyle kapattım.Küpün kapağı olmadığı için,bir bez ve iple küpün üstünü sardım.Kat kat poşetleyip buzdolabımın en altına yerleştirdim.Yaklaşık iki ay bu şekilde bekleyecek dolapta.
Bakalım ilk küp peyniri maceram nasıl son bulacak.İçimde tatlı bir heyecanla ilk açacağım günün gelmesini bekliyorum.Sonucu yine fotoğraflarla paylaşacağım sizlerle.
Tekrar görüşmek üzere...
SONUÇ (03 KASIM 2007)
Sizlere küp peynirimle ilgili gelişmelerden haber vereceğimi söylemiştim ya,haberle hiç iyi değil maalesef.3 gün önce büyük bir heyecanla küpü sardığım poşetleri açmaya başladım.İki kat poşetin içine koymuştum küpümü.Poşetleri açınca küpün kapak kısmına sardığım bezin yarısının ıslak olduğunu gördüm.Onu da açıp,küpün içindeki bezi kaldırınca peynirimin renginin sarardığını gördüm.Acaba ben poşetlere sarmakla hata mı ettim diyerek,büyük bir panikle Melek Ablamı arayıp sordum.Evet,maalesef küpü poşetlerin içine sararak peynirin hava alıp,kurumasına engel olmuşum.Hatta peynir nemlenmiş bile havasız kaldığı için.Hemen sarı kısımları kazıyarak attım.Beyaz kısımlar kaldı sadece,oda neredeyse küpün dibinde:( Şimdi kalan peynirimi kuruması için balkonumun güneş görmeyen bir kısmında kurumaya bıraktım.Tadına baktık eşimle,beyaz kısımlar bayağı güzel.Sanki Tulum peynirini andırıyor.Aslında herşey yolunda gidecekten ben işgüzarlık yapıp poşete sararak hata yapmış oldum.Neyse n'apalım böyle böyle öğreneceğiz bilmediğimiz şeyleri değil mi ama?
Şimdi cam kavanozda deneyen arkadaşlara sesleniyorum
SAKIN KAVANOZLARINIZIN KAPAKLARINI KAPATMAYIN,SADECE KURU BİR BEZ İLE PEYNİRİNİZİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜN.Bir de en önemli ayrıntı,peyniri hava alamayacak şekilde sıkı sıkı bastırmak.Yumruğunuzla var gücünüzle bastıracaksınız yani.
3-4 gün daha bekleyip kalan kısmı yemeye başlayacağız.Asıl önemli olan tadı.İnşallah bundan sonraki denemelerim başarılı olur.
Hepinize selamlar...
Etiketler: KAHVALTILIKLAR